1. sınıfa devam eden öğrenci ilk dönemin sonu itibariyle okuma - yazma sürecine başlamış olmalıdır. 1. sınıfın birinci döneminde harfleri birleştirmeyi öğrenememiş ve okumaya başlayamayan çocuklar için  ikinci dönemde okuma metinlerini anlamak mümkün olmayacak, müfredat gereği de sınıfta okuma yazma pratiklerine vakit ayrılmayacağından öğrenci her geçen gün okuldan soğumaya ve başarısızlık algısı hissetmeye başlayacaktır. Okuma yazma seviyesine bağlı olarak çocuk sınıf içi etkinliklere de katılamayacağından bu aşamadan sonra mutlaka yoğun bir okuma yazma pratiği yapılması gerekecektir.

 

Okuma yazma sürecinin dışında çocuğun her sınıf seviyesinde belirli kazanımları belirli hızlarda gerçekleştirebilmesi gerekir. Örneğin 2. sınıf öğrencisi iki basamaklı sayılarla bir basamaklı sayıların arasında akıcı bir şekilde çarpma işlemi yapabilmeli bir - iki işlem gerektiren problemleri anlayarak çözebilmelidir. Her sınıf seviyesinde farklı disiplinler için buna benzer ölçütler sıralanabilir.

 

İlkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıf öğrencileri için ödev, çok önemli bir sorumluluk olmanın yanında çocuğun öğrenme düzeyi ve okul durumu ile ilgili önemli detaylar da verebilir. İlkokulda bir öğrencinin ödevi 40-60 dakikadan fazla sürüyorsa ya ödev sınıfın seviyesine göre verilmemiştir ya da öğrenci yaşadığı bir tür öğrenme güçlüğünden dolayı ödevin içeriğinde bulunan sınıfta işlenmekte olan kazanımları kavrayamamış ve gerçekleştirememiştir.

 

Öğrencinin sınıfta işlenen  konu ve kazanımları kavrayamamasının çeşitli sebepleri olabilir bu konuya daha önce "Öğrenciler hangi durumlarda desteğe ihtiyaç duyar?" başlıklı yazımızda değinmiştik. Bazı okullarda ise yapılan sınav ve farklı değerlendirme uygulamalarıyla öğrencilerin başarı durumları değerlendirilir. Ancak bu noktada okulun uyguladığı değerlendirmenin objektifliği ve güvenilirliği tartışmaya açık olabilir. Özel okulların büyük çoğunluğu bu konuda güven vermemekte genelde ilk yıllarda değerlendirme uygulamaları yapmayıp öğrencinin durumu sorulduğunda da "çok iyi, çok iyi" diyerek aileleri geçiştirme yoluna gidebilmektedir. Bu durum ticari kaygılar sebebiyle öğrencinin akademik durumunun geç tespit edilip erken müdahale edilebilecek durumların daha kötü bir hale gelmesine sebep olabilmektedir. Öğrenci bu tür durumlar yaşandığında uzun ödev süreleri yüzünden ödev yapma ve ders çalışmaktan soğumakta kendisini taşıyamayacağı bir yükün altında hissedebilmektedir. Ayrıca çocuk kendisine verilen çalışmaları yapamadığından dolayı devamlı olarak başarısızlık algısı hissedecektir. Bu durumda öğrencinin durumu çeşitli ölçme ve değerlendirme teknikleriyle değerlendirilmeli ve objektif bir şekilde analiz edilmelidir. Öğrencinin hangi disiplinlerde ve hangi öğrenme alanlarında desteğe ihtiyacı olduğu belirlenerek kendi bireysel farklılıkları da dikkate alınıp çocuğa özel bir öğrenme programı çıkarılmalıdır.

 

Çocuğunuzun akademik olarak zorlandığını, sınıfına yetişmekte güçlük çektiğini, ödevleriyle başa çıkamadığını ya da farklı bir zorluk yaşadığını düşünüyorsanız bize ulaşabilir eğitim uzmanlarımızdan bilgi alabilirsiniz.

​

Ataşehir, Maltepe, Bostancı, Kadıköy, Kartal, Sancaktepe, Çekmeköy, Beykoz, Pendik, Kurtköy bölgelerinde ya da İstanbul Anadolu Yakası'nda desteğe ihtiyacı olan çocuklarınız için alanında uzman Marmara ve Boğaziçi gibi Türkiye'nin seçkin üniversitelerinden mezun lisansüstü eğitimini  tamamlamış özel okul ve özel ders deneyimli sınıf öğretmenlerimizden ilk okuma yazma, 1. Sınıf, 2. Sınıf, 3. Sınıf, 4. Sınıf, 5. Sınıf, 6. Sınıf, 7. Sınıf seviyelerinde; Türkçe, Matematikte, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler alanlarıyla ilgili özel ders, okula destek çalışmaları, eğitim koçluğu ve danışmanlık hizmetleri alabilirsiniz.